Solingen yangınında ırkçılık şüphesi: Ölenler Türk kökenli
Almanya’nın Solingen kentinde Pazartesi gecesi çıkan ve dört kişilik bir ailenin yaşamını yitirmesine neden olan yangınla ilgili soru işaretleri büyüyor.
Wuppertal Savcılığı dün, yangının çıktığı merdiven boşluğunda yangın hızlandırıcı madde bulunduğunu ve yangının büyük olasılıkla kundaklama olduğunu belirten geçici bilirkişi raporunu kamuoyuyla paylaşmış, ancak olayın yabancı düşmanlığından kaynaklandığına dair elde bir bulgu olmadığını belirtmişti. Alman kamuoyuna yansıyan bilgilerde de ölen ailenin Bulgar olduğu bildirilmişti.
Savcılığın açıklamasına Diyanet İşleri Türk İslam Birliğinden (Ditib) tepki geldi. 27 ve 28 yaşındaki anne-baba, 3 yaşındaki çocukları ve 5 aylık bebeklerinin Bulgaristan vatandaşı Müslüman bir aile olduklarına işaret edilen açıklamada, “Wuppertal Başsavcılığının olaydan hemen iki gün sonra yabancı düşmanlığı izine rastlanmadığını açıklaması rahatsız edicidir” denildi.
Solingen faciasının acı hatırası
Açıklamada, 3’ü ağır 16 kişinin de yaralandığı binada oturanların biri hariç hepsinin “Türkiye ya da Bulgaristan’dan Türk kökenli Müslümanlar” olduğu kaydedildi.
29 Mayıs 1993’te Türk kökenli bir ailenin beş ferdinin yine kasıtlı çıkarılan bir yangında hayatını kaybettiği, “Solingen faciası” diye anılan ırkçı saldırıya atıfta bulunulan açıklamada, “Yine Solingen, yine ölümcül bir bina yangını, yine gece geç saatler, yine yangın hızlandırıcı madde…” ifadeleri kullanıldı.
Wuppertal Başsavcılığının soruşturmayı taahhüt ettiği üzere çok yönlü olarak yürütmesi ve vaktinden önce sarfedilen ifadelerle güvensizlik ve şüpheye yol açmaması umudu dile getirildi.
Dün olayda yabancı düşmanlığının rol oynadığına dair işaret bulunmadığını açıklayan Wuppertal Başsavcılığı ise bugün yöneltilen sorular karşısında, yanan binada göçmen kökenlilerin de bulunduğunu belirtti. Başsavcılık sözcüsü, “Binada şüphesiz bir şekilde göçmenler de oturmaktaydı” dedi. Sözcü, şu anki belirlemelere göre yangında ağır yaralanan bir ailenin de Bulgar vatandaşı olduğunu kaydetti.
Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti Uyum Konseyi Başkanı Tayfun Keltek de yaptığı açıklamada, bu olayın barışçıl birlikteliğe yönelik bir darbe daha anlamına geldiğini belirterek henüz nedeni kesinlik kazanmamakla birlikte, olayın arka planında ırkçılıktan şüphe edilmesi gerektiğini vurguladı.
NSU soruşturmasındaki ihmaller akıllardan silinmedi
Alman makamlarının, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün yıllar boyunca işlediği cinayetlerin soruşturma sürecinde ihmalleri ortaya çıkmış, polisin cinayetlerin arkasında ırkçılık boyutunu araştırmak yerine yabancılar arasındaki olası çete bağlantılarına odaklanması, cinayetlerin medyaya “döner cinayetleri” olarak yansıması, mağdurlarda ve göçmen toplumunda büyük travmaya neden olmuştu.
2000-2006 yılları arasında Almanya’nın çeşitli kentlerinde 8’i Türk, biri Yunan olmak üzere 9 yabancı kökenli ile bir Alman polis memurunu öldüren NSU örgütü, 2011 yılında iki üyesinin yanmış bir karavanda ölü bulunmasıyla ortaya çıkarılabilmişti.
DW / BK,ET
DW Türkçe’ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?